Sunday, October 6, 2024
No menu items!
HomeTURKISHStanford Psikoloji Profesörü Etkili Liderliği Açıklıyor

Stanford Psikoloji Profesörü Etkili Liderliği Açıklıyor

Stanford Üniversitesi Psikoloji profesörlerinden Carol Dweck, zihniyet, özellikle de "Büyüyen Zihniyet" kavramı üzerine çığır açan araştırmasıyla tanınan ünlü bir psikologdur.

Carol Dweck’in zihniyet üzerine araştırması, bireylerin zeka ve yetenek hakkındaki inançlarının davranışlarını, motivasyonlarını ve nihayetinde akademisyenler, spor ve kişisel başarı dahil olmak üzere çeşitli alanlardaki başarılarını nasıl şekillendirdiğine odaklanmıştır.

İki zihniyet kavramını önerdi: Sabit bir zihniyet ve Gelişen bir zihniyet.

Günümüzde liderliğin ne anlama geldiği ve ne önem arz ettiği herkes tarafından biliniyor. Bu anlamda şirketler artık her kademede liderlik yeteneklerine daha çok ihtiyaç duyuyor.

Öyleyse liderlik becerilerinin daha çok aktif olmasına yol açan temel belirleyici nedir diye baktığımızda karşımıza beynimizin hayret verici çalışma şekli çıkıyor. İşte tam da bu anlamda etkili bir lider olmanın en önemli öğeleri kişilerin hayatı algılama, anlama ve yorumlara tarzı diye tabir ettiğimiz düşünme süreçleridir.

Stanford Üniversitesi Psikoloji profesörlerinden Carol Dweck, Mindset isimli kitabında düşünce sistemlerinin alt yapısında yer alan iki farklı zihin yapısından söz ediyor:

Sabit Zihin Yapısı (Fixed Mindset) ve Öğrenen Zihin Yapısı (Growth Mindset)

Sabit Zihin Yapısı, zeka ve yeteneklerin genetik olarak edinilen özellikler olduğuna inanırken, Öğrenen Zihin Yapısı zeka ve yeteneklerin çalışarak ve pratikle güçlendirilebileceğine inanıyor.

Dweck’in araştırması, büyüme zihniyetine sahip bireylerin, sabit zihniyete sahip olanlara kıyasla daha yüksek düzeyde motivasyon, dayanıklılık ve başarıya sahip olma eğiliminde olduğunu göstermiştir. Zorlukları kucaklama, zorluklara karşı sebat etme ve hedeflerine ulaşma olasılıkları daha yüksektir. Buna karşılık, sabit bir zihniyete sahip olanlar, düşük motivasyon, başarısızlık korkusu ve sınırlı kişisel gelişim ile mücadele edebilirler.

Sabit bir zihniyet, zekanın, yeteneklerin ve yeteneklerin önemli ölçüde değiştirilemeyecek sabit özellikler olduğu inancını ifade eder. Sabit bir zihniyete sahip insanlar, zorluklardan kaçınma eğilimindedir, çaba göstermekten çekinir ve genellikle başarısızlıkları kendi sınırlarının kanıtı olarak gördükleri için cesaretlerini kırarlar. Ayrıca, başkalarının başarısından dolayı kendilerini tehdit altında hissedebilir ve risk almaktan kaçınma eğilimi gösterebilirler.

Bilen Zihin yapısı

  • Zeka ve yetenkler genlerle gelir ve bir düzeyde sabitlenir, daha öteye taşımak mümkün olmaz.
  • Belli bir yaştan sonra yeni bir şeyler öğrenmek çok zordur.
  • Bu iş asla böyle yapılmaz.
  • Hata olabilecek en kötü şeydir, hata yapmamak adına belkide hiç başlamamak bile söz konusu olabilir.
  • iki yol vardır, ya öyle yapılır,ya böyle, başka da yolu olamaz.
  • Sonuç yoksa çabanın bir anlamı olamaz.
  • Zaten Biliyorum.
  • Ne kadar iyi olduğumu ispatlamalıyım.
  • Bildiğimiz yoldan şaşmamak lazım, kaybolabiliriz.
  • Bardağın yarısı doldur yada boştur.
  • Hata ve başarısızlıklar benim yetersizliğimi gösterir.

Öte yandan, büyüme zihniyeti, zekanın, yeteneklerin ve yeteneklerin özveri, çaba ve başarısızlıktan ders alma yoluyla geliştirilip geliştirilebileceği inancıdır. Büyüme zihniyetine sahip insanlar, zorlukları kucaklama, çaba gösterme ve başarısızlıklar karşısında ısrar etme eğilimindedir. Gerilemeleri büyüme fırsatları olarak görürler ve risk alma ve başarısızlıktan ders alma olasılıkları daha yüksektir.

Öğrenen Zihin Yapısı

  • Zeka ve yetenekler çalışarak gelir ve pratikle güçlenir, çünkü insan potansiyeli sınırsızdır…
  • İnsan isterse öğrenmenin yaşı yoktur.
  • Bir deneyip görmek lazım.
  • Hata öğrenme için en güzel fırsattır. Hata ve aksilikler sonrasında esas olan alınan derslerin ışığında yola devam edebilmektir..
  • Hayat hiç bir koşulda sadece iki seçeneğe sığdırılamaz, her zaman ara yollar, ara çözümler ve farklı yapılabilirler üzerinde kafa yormak gerekir.
  • Yerinde gösterilen çaba her zaman önemlidir, sonuca varılmasa bile öğrenme ve gelişim demektir.
  • Öğrenecek ne çok şey var.
  • Elimden gelenin en iyisini yapmalıyım.
  • Yeni ve farklı yollar denemek bizi esneterek yeniliklere yol açar.
  • Olup bitenleri tam ve bütün olarak görmek, tek bir kısıma odaklanmamak gerekir..
  • Hata ve başarısızlıklar, hata ve başarısızlıktır. Ne yapıl- ması gerektiğine odaklanmak önemlidir.

Dweck’in büyüme zihniyeti üzerine çalışması, öğrencilerin motivasyonunu, katılımını ve akademik performansını iyileştirmek için çeşitli eğitim ortamlarında geniş çapta uygulanmıştır. Sürekli öğrenme ve gelişme kültürünü teşvik etmek için spor, iş ve diğer alanlarda da uygulanmıştır.

Genel olarak, Carol Dweck’in büyüme zihniyeti üzerine araştırması, insan motivasyonu, başarısı ve kişisel gelişim anlayışımız üzerinde önemli bir etkiye sahip olmuştur. Birçok kişiye büyüme zihniyetini benimseme ve hayatın çeşitli yönlerinde sürekli gelişme için çaba gösterme konusunda ilham verdi.

Peki etkili bir liderlik gelişimi için öğrenen beyin yapısına
nasıl geçebilirsiniz?

Profesör Barbara Fredrickson Positivity isimli kitabında, “nöroplastisite” kavramına değiniyor ve yeni düşünce alışkanlıkları geliştirildiğinde, beynin bu alışkanlıklara uyum sağladığını, birey yaşam döngüsünün hangi döneminde olursa olsun, artık yolun bu yeni alışkanlıklarla devam edebileceğini belirtiyor.

Yani işin özü sürekli gelişin, sürekli bir şeyler öğrenin ve sürekli gelişim felsefesini kullanın.

Profesör Carol Dweck’in konuşmasını aşağıdaki videodan Türkçe altyazı seçeneği ile dinleyebilirsiniz.

NEWS

TRENDS

COMMENTS