Pazarlama dünyasındaki baş döndürücü değişim, ürünü koruyan ve muhafaza eden ambalaj anlayışı yerine ürünü satan ve duygusal bağ kuran ambalaj anlayışını getirdi. 21. yüzyılın rekabet düzeninde ambalajda öne çıkan markalar fiziksel ve dijital rafta da öne çıkarken bu durum sadece satın alma eğilimini teşvik etmekle kalmıyor aynı zamanda prestijli bir algı oluşturma ve tüketicilerin markayla bağ kurma refleksini de beraberinde getiriyor. Farklı estetik perspektifte tasarlanan ambalajlar, ürünün raf mücadelesindeki başarısında belirleyici bir rol üstlenirken müşteriyi etkileyen kritik ilk 7 saniyede diğer alternatifleri elemesinde de görev alıyor.
Bu noktada markanın kurumsal değerlerini ve mesajını yansıtan ambalajların birçok açıdan değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan B12 Creative Branding’in Kurucusu ve Kreatif Direktörü Bürkan Çiftçigüzeli; tüketici eğilimlerine doğru noktada temas eden, sadece rafta değil dijital vitrinde de güzel duran ve karar verme mekanizmasında kıvılcım uyandıran ambalaj tasarımlarının rafların yıldızı olacağını belirtti.
Ürünü marka yapan temel dinamiklerin başında gelen ambalaj tasarımı, son yıllarda tüm büyük markaların yakın markajında yer alıyor. Gerek satın alma eğilimlerini etkilemesi gerek marka sadakati yaratması noktasında şirketlerin elini güçlendiren ambalaj tasarımı, özellikle de dijital pazarlama karması içinde giderek daha fazla hareket alanı sunuyor. Bugün markayı sattıran temel motivasyonun ürüne atfedilen değer ve ambalajla sağlanan prestij olduğuna dikkat çeken B12 Creative Branding’in Kurucusu ve Kreatif Direktörü Bürkan Çiftçigüzeli, pandemiyle birlikte artan dijital satın alma alışkanlıklarımızda ambalaj tasarımının etkilerini anlattı.
Her ürün ambalajıyla hatırlanıyor
Modern zamanlarda yaşanan hızlı tüketim kültürünün ambalaj tasarımını daha da önemli hale getirdiğini ifade eden Bürkan Çiftçigüzeli, “Binlerce benzer ürün, tüketiciler tarafından satın alınmak üzere raflarda bekliyor. Sektörü, segmenti, işlevi ne olursa olsun bugün marketlerde ilk dokunduğumuz, dijital vitrinlerde ilk gördüğümüz şey ambalajlar ise burada tasarımın gücünü yadsımamız mümkün değil. Zaten yapılan tüketici araştırmaları da ambalaj tasarımının karar verme sürecindeki etkisini gözler önüne seriyor. Bu noktada ambalajın tasarımı ne kadar iyi olursa, tüketici ve ürün arasındaki iletişim de o kadar güçlü oluyor. Rekabetin yerel sınırları aştığı, dünyanın dijital bir süper markete dönüştüğü günümüzde ambalaj iletişimini efektif yapan markalar, tüketicinin zihninde yer edinirken, diğerleri rafın gerisinde kalıyor. Ürünü koruma ve tanıtma işlevinin ötesine geçen tasarımlar sadece dijital vitrinlerde değil, tüketicilerin hayatlarında da yer ediniyor. Günün sonunda her ürün ambalajıyla hatırlanıyor” dedi.
Rafta tüketicinin etkilendiği ilk 7 saniyede ambalaj tasarımı devreye giriyor
Markaların dijital ya da fiziksel olsun rafın karşısındaki tüketiciyi etkilemeleri için ilk 7 saniyenin kritik önem taşıdığını ve ilk izlenim kötü olduğunda satın alma işleminin gerçekleşmesinin zor olduğunu belirten Bürkan Çiftçigüzeli şunları söyledi: “Artık karşımızda eskisi gibi bir satın alma süreci yok. Artık dijital kanalları kullanan, ilgisi çabuk dağılan, alternatifleri karşılaştıran, detaylıca araştıran tüketicilerden oluşan daha kompleks bir süreç var. Üstelik ürünler pazarın en iyisi de olsa tüm ihtiyaçları karşılayabilecek nitelikleri de bulunsa bunu yansıtacak bir ambalajı yoksa satışlar beklenildiği kadar yüksek olmuyor. Bu noktada dijitalin baş döndürücü hızını yakalamak, ürünü sattırmak, bir sonraki satın almada hatırlanmak için ambalajların kalitesi öne çıkıyor. Tüketicinin güvenini kazanan ambalajlar, ilk görevi yerine getirerek tüketicinin ilgisini ürüne çekiyor. Ambalajın kalitesi, kullanılan dil, rengi ve ürün ile olan görsel uyumu, dijital vitrinde yarattığı derinlikle birleşince satın almaya giden yol da kısalıyor. Bugünün pazar yeri olan dijital mecralarda dikkati çekebilecek kadar başarılı olan ambalaj tasarımları, sepete atılan ürünün alınmasındaki kritik eşiktir. Bu eşiği geçenler, yıl sonunda satış hedeflerine daha rahat ulaşabilirler.”